
Bir kere girecekleri sınavın çapından habersizler. Bir kısmı bu sınavı bu güne kadar girdikleri okul ya da dershane sınavlarında olduğu gibi "bir şekilde" atlatacaklarını umuyorlar, gayet hayalperest bir biçimde. "Okul sınavlarına da çalışmadan girip geçiyoruz nasıl olsa" gibi bir yanılgıları var. ÖSS'ye kaç kişinin girdiğinden, genelin nasıl hazırlandığından, bunu temelde nasıl bütün öğrenim hayatına yayılması gereken bir hazırlık olduğundan habersizler.

Bir de yine sınavın çapını doğru kavrayamayıp, diğerlerinin aksine gözlerinde fazlaca büyüten bir grup var ki, onlara göre zaten çok geç kalınmış, yapılacak hiç birşey kalmamış durumdadır. Önlerinde dağ gibi yığılmış bilgiler, kısıtlı bir zaman, çevrenin beklenti dolu bakışları ve ortalıkta harıl harıl çalışan, özel dersler alan, başarılarını net olarak sergileyen rakipler gibi sonsuz sorun yığılmıştır. Sınava giren herkesin kendi rakipleri olmadığını, herkesin farklı kulvarı ve hedefleri olduğunu, sadece kendisiyle aynı hedefleri gözüne kestirmiş olanları rakip alması gerektiğini farketmez.

Bir başka sorun çocukların/gençlerin öğrenmekten zevk almamaları. Geçmiş yaşantılarında kendilerine bilmenin, öğrenmenin hazzını verememişiz ne yazık ki. Bunun eğitim sisteminin olduğu kadar ailelerin de hatası olduğunu düşünüyorum. Yaşadığımız toplumda öğrenmek bir angaryadır. Kaç kişi okul ile yani zorunlu öğrenme ile ilişkisi bittikten sonra öğrenmeye devam ediyor bu toplumda? Kaç kişi zorunluluk dışında birşey öğrenmek için bir kursa gidiyor? Hatta okumayı bile birakıyoruz neredeyse zorunluluk kalkınca. Bilgi içeren sohbetler yapan insanları sıkıcı ilan ediyoruz, tercihimizi mütemadiyen boş sohbetlerden yana kullanıyoruz. Kaç anne baba çocuğuna "ne öğrendin bugün" diye soruyor "yazılıdan kaç aldın?" demek yerine? Çocuklar kurcalayarak öğrendikleri bilgiler için takdir edileceklerine kırdıkları, bozdukları, karıştırdıkları için azar işitiyorlar genellikle. Sonuçta minik beyinlerine "kurcalama, soru sorma, iyi not al yeter, büyüyünce bişey öğrenmek zorunda kalmayacaksın, şimdilik durumu idare et yeter" gibi yanlış bilgiler gidiyor sürekli.

Yetişkin olan sizsiniz ve onu incitmeden, özgüvenini yıkmadan, size bağımlı hale getirmeden kontrol edebilmek zorundasınız. Bunu nasıl yapacağınızı bilmiyorsanız, bir kitap alıp öğrenmeyi deneyebilirsiniz, bu da sizin için iyi bir başlangıç, çocuğunuz için nefis bir örnek olur.

Aksi halde kendine iyi bir hayat kurmak için çalışmak, terlemek, yarışmak gücünü kendinde bulamayacak kadar özgüveni zayıf bir çocuk yetiştirmiş olursunuz ki bu yapıda bir çocuk hayatın pek çok sınavında aynı mutsuzluğu yaşaması kaçınılmazdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder